10 EYLÜL PERŞEMBE
ASSITEJ Türkiye Merkezi'nin aracılığıyla, 11-14 Eylül tarihleri arasında gençler için yazan genç oyun yazarlarını bir araya getirmek amacıyla, Poznan Çocuk Sanat Merkezi'nin düzenlemiş olduğu foruma, yazmış olduğum gençlik oyunu "Biz Sizi Ararız" ile katılmak üzere yola çıktım. Bu upuzun cümle gibi uzun bir yolculuktan sonra, İstanbul'dan Budapeşte, Budapeşte'den Varşova ve ordan da Poznan'a vardım. Poznan Çocuk Sanat Merkezi'nin proje sorumlusu Zbigniew Rudzinski tarafından karşılanıp, Türkiye'de oyun yazarları ve hava durumu üzerine kısa sohbetimizden sonra otele geldik. Hırvat oyun yazarları Anica ve Jelena ile ufak bir tanışma seremonisinin ardından odalarımıza çekildik.
11 EYLÜL CUMA
Öğlen 12'de yola koyulduk. Birçok farklı ülkeden, gençler ya da çocuklar için yazan oyun yazarları, Polonyalı yönetmenler ve akademisyenlerle Poznan'a yarım saatlik uzaklıktaki Zaniemysl kasabasındaki Edward Adası'na vardık. Varır varmaz da toplantılar başladı.
- Uzun yıllardan beri gerçekleştirilen oyun yazarları forumuyla ilgili fotoğraflar ve videolar izledik. Sonrasında Çocuk Sanat Merkezi'nin her yıl gerçekleştirdiği Çocuklar ve Gençler İçin Oyun Yazma yarışmasında bu yıl kazananlara ödülleri verildi. Hemen ardından geçmiş yıllarda ödül almış oyunların bir araya getirildiği "Çocuklar ve Gençler için Yeni Oyunlar" adlı kitabın tanıtımı yapıldı. İyi olduğunu tahmin ettiğim birçok oyunun bulunduğu bu kitap, ne yazık ki Lehçe'ydi...
- Hırvat oyun yazarı ve aynı zamanda yönetmen Jelena Kovacic ve Anica Tomic gençler için yazdıkları oyunu ("Aferdersiniz Anlatabilir Miyim?") tanıtıp, birlikte nasıl çalıştıklarını, ne tür işler yaptıklarını anlatılar. Genelde kendi yazdıkları oyunları Ulusal ya da Belediye tiyatrolarında yönetiyorlar. Bağımsız çalışıp para kazanabiliyorlar. Genç oyun yazarları olarak ülkelerinde takdir görüyor, oyunlarını sahneleme imkanı buluyorlar. İç geçiriyorum onlar konuştukça...
- Theater Epicenter tarafından basılan "Polonyalı Yazarlardan Çocuklar ve Gençler için Yedi Oyun" isimli kitabın tanıtımı yapıldı. Bu kitapta oyunlar Lehçe ve İngilizce olarak basılmış bulunmakta.
- Ateşin başında, göl kenarında hoş sohbetli, bol tiyatro tartışmalı akşam yemeğimizi yedik.. Günü de böylece sonlandırdık...
12 EYLÜL CUMARTESİ
Oyun Yazarları Forumu'nun en yoğun günü:
- Frankfurt Gençler ve Çocuklar İçin Tiyatro Merkezi'nde yönetmen olarak çalışan Henning Fangauf, Almanya'da çocuklar ve gençler için yazılan çağdaş metinler üzerine bilgi verdi. Ardından tiyatroların oyun repertuarı oluşturmakta yaşadıkları sorunlar üzerine konuşuldu. Özellikle çocuklar ve gençler için çağdaş metinler yazan genç yazarların oyunlarının sahneye konulmasında sorunlar yaşandığından bahsedildi. Ulusal ya da devlet tiyatroları, belediye tiyatroları gibi tiyatrolar için çalışan yazarların kısıtlandırılmaya çalışıldıkları ve kimi zaman sansüre uğradıkları gündeme geldi. Bağımsız çalışan yazarların ise oyunlarını sahnede görebilme ihtimalleri zayıf olduğu için yeni oyun yazma motivasyonu problemi yaşadıklarına değinildi. Bu noktada çoğu Avrupa ülkesinde yaşanan, yazarın oyununa müdahale, yazılan oyunların kimin tarafından ve nasıl sahneleneceği sorunu, birçok yeni yazarın göz ardı edilmesi gibi problemlerin ortak bir sorun olduğu gözlenmiş oldu.
- Romanya'dan oyun yazarı Carmen Vioreanu, "Bir Numara" isimli gençlik oyununu tanıttı. Oyunun videosundan bir bölümünü izledik. Oyun Romanya'da gençler arasında oldukça popüler bir oyun. Yaklaşık üç yıldır sahnede.. Carmen'e göre asal nedeni oyuncular.. Oyuncularından biri ünlü genç bir pop yıldızı, bir diğeri ise gençler arasında popüler bir DJ!
- Sırbistan'dan genç oyun yazarı Milos Jakovljevic de "Projeksiyon" isimli oyununu tanıttı. Gençler için yazılan bu oyunun, seçilen bir bölümü okundu. Henüz sahnelenmemiş bir oyun..
- Alman oyun yazarı Ulrich Hub'ın çocuklar için yazdığı "Saat Sekizde Ark'ta" isimli oyunu tanıtıldı. Tanrı'nın var olup olmadığı üzerine yazılmış bu eğlenceli çocuk oyunu, aynı sezonda hem Polonya'da, hem de Almanya'da sahnelenmiş. İki ayrı rejinin görüntülerinden birer bölüm izletildi. Polonya'da Tiyatro Wspólczesny tarafından sahnelenen bu oyunun rejisörü Justyna Celeda da oyunun sahnelenme süreci hakkında konuşma yaptı. İlginç bir soruyla (Koyu katolik olan Polonya'da bu oyunu nasıl sergilediniz?) yine oyunlara getirilen sansür tartışması gündeme geldi. Yönetmen Justyna, büyük sorunlar yaşamadıklarını ama kimi çevrelerden olumsuz eleştiriler aldıklarını söyledi. Ulrich ise Almanya'da böyle bir sorunla hiç karşılaşılmadığını söyledi. Tahmin edersiniz ki bu oyunun Türkiye'de oynanması çok 'zor'.. Hele ki okullarda..
- Polonyalı yazarlar Krystyna Choloniewska'nın "Yok" ve Liliana Bardijewska'nın "Beş Dakika" isimli gençlik oyunları, bu oyunları yöneten Jerzy Moszkowicz tarafından tanıtıldı. Özellikle ebeveynleri ilgilendiren bu oyunlar, gençlere uygulanan baskı, medyanın çemberi içinde sıkışan gençler üzerine..
- Varşova Ulusal Tiyatro'da yönetmen olarak çalışan Piotr Cieplak'ın "Çocuklar İçin Kısa Hikayeler" isimli çocuk oyununun ilk perdesi izlendi. Yönetmen çocuklar için yaptığı oyunlardaki sanatsal anlayışı üzerine kısa bir konuşma yaptı. Özellikle ritüellerden ve müzikten yola çıktığını belirten Cieplak, çocuğun hayal gücüne ve öykü dinlemedeki sonsuz isteğine hitap etmeye çalıştığını belirtti. Gerçekten başarılı bir yönetmen olduğu, izlediğimiz oyundaki estetik algıda da görülüyordu.
- Alman oyun yazarı Fred Apke'nin "Adonis'in Misafiri Var" isimli çocuk oyunu tanıtıldı ve bu oyundan bir bölüm okundu.
- Akşam yemeğinin ardından, sonunda yüz yüze görüşmeler başladı. Bu görüşmelerdeki niyet, oyunlarıyla gelen genç yazarları, Polonyalı akademisyenler, yazarlar ve yönetmenlerle bir araya getirmekti. Bu anlamda iki kişiyle; oyun yazarı, tiyatro ve sinema yönetmeni Maciej Wojtyszko ile dilbilimci, dramaturg, tiyatro eğitmeni Tadeusz Pajdala'la birlikte ilk görüşmelerimi yaptım. Övgü dolu sözlerin yanı sıra yapıcı eleştiriler aldım.
13 EYLÜL PAZAR
- Poznan'da Tiyatro Animacji'de "Kabarcıklı Şovalye" isimli çocuk oyununu izlemeye gittik. Ardından bu tiyatronun baş dramaturgu Janusz Ryl-Krystianowski ile söyleşi yapıldı.
- Poznan Çocuk Sanat Merkezi ziyaret edilip, Poznan'ın Eski Pazar diye anılan bölgesi gezildi.
- Adaya dönülünce Pinokyo Tiyatrosu'nun genel sanat yönetmeni Konrad Dworakowski, tiyatrolarından ve repertuar çalışmalarından söz etti.
- İşte sıra bende! "Biz Sizi Ararız" isimli gençlik oyunumu tanıtmanın yanı sıra, Tiyatro BeReZe'nin oluşum sürecinden ve oyunlarımızdan bahsettim. Kısa ve sanırım dinleyiciler için oldukça komik konuşmamın ardından "Biz Sizi Ararız"dan seçtiğim bir bölümü, bu etkinliği gerçekleştirenlerin isteği doğrultusunda Türkçe okudum. (Arkadaki projeksiyon perdesinde de bir yandan oyunun İngilizcesi aktı.) Peşi sıra oyun hakkında konuşuldu. Gençler arasında tipik bir sorun olan "Ben kimim?" sorusu üzerine yazdığım oyunun, evrensel ve etkili bir biçimde ortaya konduğu söylendi. Ardından oyunun nasıl sahneleneceği üzerine tartışıldı. Sonuç şuydu: Nasıl sahneleneceği yazarın düşünmesi gereken bir konu değil. Bu rejinin işi..
- Polonyalı genç yazar Malina Przesluga'nın "Çatıda" isimli çocuk oyunu tanıtıldı. Bu kısa oyun bütünüyle okundu. Oldukça eğlenceli bir oyun olan "Çatıda", yine nasıl sahnelenecek tartışmalarına maruz kaldı. Günümüz yazarlarının parantez içlerine hapsolmadığı, artık sahne üstünde yönetmen ve yazarın birlikte çalışmasına olanak veren metinlerin dikkat çektiği sonucuna varıldı.
- Polonyalı oyuncu, yönetmen ve tiyatro eğitmeni Boguslaw Kierc, tiyatroda dil kullanımı üzerine kısa bir konuşma yaptı.
- Piotr Cieplak'ın "Çocuklar İçin Kısa Hikayeler" isimli çocuk oyununun ikinci perdesi izlendi.
- Adadaki son gecenin şerefine kadehler kalktı.
14 EYLÜL PAZARTESİ
- Göl kenarında sabah yürüyüşü sırasında Henning Fangauf'la, oyunum üzerine yüz yüze görüşmemizi yaptık. Oyunun biçimi, dil kullanımı üzerine konuştuk. Ayrıca Türkiye'de bu oyunun hangi seyirciye, nasıl ulaşacağı üzerine sohbet ettik.
- Forumla ilgili son değerlendirme toplantısı yapıldı. Oyunların İngilizceye çeviri problemi hakkında konuşuldu. Bir çevirmenin özellikle hem kendi diline hem de çevrilecek dile hakim olmasının yanı sıra, tiyatro dilini bilmesinin de önemi üzerinde duruldu. Günümüzde artık bu tür uluslararası alışverişlerin çoğalması gerektiği ve farklı kültürlerin bir aradalığını göstermek için tiyatronun çok iyi bir yol olduğu vurgulandı. Bu anlamda çevirmenlere çok iş düştüğü konuşuldu.
- Forumla ilgili eleştiriler genelde aynı yöndeydi. Zaman darlığı.. Çok az zamanda çok şey yapılmaya çalışıldığı için katılımcıların çok yorulduğu ve bu nedenle kimi zaman verimin düştüğü söylendi. Benim de eleştirdiğim en önemli nokta, bu kısıtlı zamanda asal hedefin kaçmasıydı. Yani yüz yüze görüşmeler bu forumun en önemli parçasıyken çok az görüşme gerçekleşebildi.
- Saat 15:00'te adadan ayrıldık, Poznan'a vardık. Poznan'dan, yönetmen, Varşova Sanat Akademisi'nde profesör ve rektör yardımcısı Jan Skotnicki ile birlikte trenle Varşova'ya geçtim. Bu yolculuk sıradan bir tren yolculuğu olmadı. Yaklaşık iki buçuk saatlik yolculuğumuz boyunca çok şey konuşuldu. Jan Skotnicki 1933 doğumlu, inanılmaz keyifli bir tiyatro adamı.. Sohbetimiz ayrı bir yazı olur sanırım ama söylediği iki şeyi hiç unutmayacağım: İlki; "Benim yaşıtlarım, ki hala hayattalarsa, çocukluklarını dışarıda bırakmış durumdadırlar. Çok az güzel anımız var, o zamanlardan kalan..". İkincisi ise; "Yoruldunuz mu?" soruma cevaben, gözlerinin içi gülerek, muzır bir yüz ifadesiyle verdiği cevap; "Yorulmadım, ölüyorum..." Bunun gibi sözlerine gülerek, düşünerek, sanat ve politika üzerine sohbetleyerek Varşova'ya vardık. Yeniden ve yeniden teşekkürler Jan Skotnicki..
Kısacası dolu dolu geçen bu forumun, teknik sorunları dışında benim açımdan gayet verimli geçtiğini söyleyebilirim. Umarım Türkiye'den gençler ya da çocuklar için yazan birçok genç yazar bu tür forumlarda bulunma şansı elde eder.
Elif TEMUÇİN