gelGit kolay anlaşılan, giriş, gelişme, sonuç bölümleri olan ve de kolayca anlatılabilen oyunlardan değil. Ama yine de anlatmaya çalışacağım. Şöyle ki: Sahnede bir erkek ve kadın var. Kadın tekerlekli bir sandalyede oturuyor. Arkasında arabayı iten ve aksayarak yürüyen bir adam var. Beraber bir yoldan geliyorlar. Sahnede bir süreliğine duruyorlar. Ve 1 saat gibi kısa bir süre zarfında bize kadın erkek ilişkilerinin bir sürüsünü anlatıyorlar. Bana göre kadının oturduğu tekerlekli sandalye hem bir taht hem de kadının hareketlerini kısıtlayan bir ayak bağı.
Üstünde oturan kadına güç verirken aynı zamanda onu başkalarının yardımına muhtaç bırakıyor. İskemle ya da taht, adı artık her ne ise, aralarındaki statünün de belirleyicisi. Kadın hem erk olarak güçlü olduğu (tahtta oturduğu) hem de kalkmadığından aciz olduğu için adamı kendi ihtiyaçlarında kullanıyor. Adam da hem otoriteye boyun eğdiği hem de kadın ona muhtaç olduğu için ona hizmet ediyor. Bu dengesiz ilişki kimi zaman karı koca, kimi zaman efendi köle, kimi zaman da ana oğul ilişkisine evriliyor. Ama belki de gerçek hayata inat olsun diye, gücü kadında tanımlıyor. Tamam da adam nereye kadar bu duruma katlanır? Kaçar mı, kaçarsa kadın ne yapar? Tahtından kalkar mı mesala? Bu yolculuk devam eder mi?
Yukarıda oyunla ilgili bir sürü şey anlattım ama anlattıklarımdan bütünüyle şüphedeyim. Yani oyunda bunlar olmuş da olabilir, olmamış da. BeReZe ortaya bir şey koymuş. Her seyirci de birikimlerine, deneyimlerine, hayal dünyasına bağlı olarak kendi payına düşeni alıyor oyundan.
Sahnede gerçekten çok iyi düşünülmüş, üzerinde ilmik ilmik, emek emek çalışılmış bir iş vardı. Metin, kostümler, makyaj, aksesuarlar ve oyuncuların beden dili. Oyunu seyrederken her hareketten, her kelimeden, her mimikten birincil, ikincil, üçüncül anlamlar çıkarabiliyorsunuz. Üç boyutlu değil de sanki 4 boyutlu kurgulanmış gibi. Dördüncü boyut oyunun çağrıştırdıkları. Oyunun broşüründe "birlikte yaşamak derdine dertlenmiş bir oyun bu. İki 'dışlanmış/dışarıda kalmış' 'yolcu' trajik ve komik arasında, absürdün tam göbeğinden sesleniyor; duyan kulaklar, gören gözler için... " diye yazmışlar oyun için ve bence nefis özetlemişler. Keyifle seyrettim gelGit'i. Bir daha seyretsem, ilkinden farklı şeyler yakalayacağıma eminim. Seyretmenizi tavsiye ederim.
Meraklısına Not: BeReZe tiyatroyla geçen sezon Macbeth (iki kişilik kabus) oyunuyla tanıştım ve bu inanılmaz absürt Macbeth'e aşık oldum. O kadar güldüm ki. BeReZe bir şekilde Macbeth'in içinde bir yerlerde saklı kalmış komik bir damara ulaşmayı başarmış. Merak edenler için blog yazıma buradan ulaşabilirsiniz.
Entelektüelbaykuşlar
28 Aralık 2017
Online Link